Kitlenizi Beslemek ve Korumak İçin 7 Taktik

Ücretli arama, SEO, sosyal medya pazarlaması, yeniden hedefleme. Bunların hepsi sitenize trafik çekmeniz için önemli faktörler. Peki ya sonra? Ziyaretçilerinizin tekrar sitenize geri gelmesini nasıl sağlayacaksınız? Onların markanızın ateşli bir savunucusu ve takipçisi olmasını nasıl gerçekleştireceksiniz? (Ve bu ne den bu kadar önemli?)

Bir deyiş vardır;

Dostlarına yakın dur, düşmanlarına ise daha yakın.

İnternette de durum pek farklı değil. Dostlarınızı (ziyaretçilerinizi) size yakın tutun, onlara saygınızı, sevginizi ve dikkatinizi gösterin. Bunu, onların hangi sebeple sitenizi ziyaret ettiğini anlayarak yapacaksınız. Bir bilgi için mi, bir ürün için mi ya da bir inceleme için mi? Bu sayede onların ihtiyaç duyduğu şeyi, sitenizde kaybolmalarını beklemeden önlerine koyabilirsiniz. Hatta bazen o zamana kadar hiç haberdar olmadıkları şeyleri onlara sunarak büyük saygı kazanabilirsiniz. 

İşte ziyaretçileriniz için belirlediğimiz ve aklınızda tutmanız gereken birkaç basit husus.

Ziyaretçi kitlenizin dikkatini...

Kişiselleştirmeler ile çekin: Web dediğimiz şey derya deniz. Bir çok seçenek ve birçok web sitesi dikkatleri kendi üzerlerinde tutmaya çalışıyorlar. Eğer yukarıda saydığımız şeyleri (SEO, sosyal pazarlama vb.) doğru olarak yaptıysanız o zaman önünüzdeki yokuşu çıkmaya başlamışsınız demektir. Ziyaretçiler sitenize gelmeye başlamıştır. Eğer yeni bir ziyaretçi sizi keşfettiyse onu güzel bir mesajla karşılayabilir ve sitenizde veya blogunuzda neler bulabileceği konusunda küçük bir ip ucu verebilirsiniz. O anda en popüler konunuzu sunabilir böylece sitenizde daha uzun süre kalarak sizi daha iyi tanıması konusunda şans verebilirsiniz. Eğer geri gelen bir ziyaretçi ise, ilgilendiği konuları tespit edebildiyseniz, bütün başlıkları önüne serebilirsiniz. Böylece onları hiç yormamış olursunuz. Doğru karşılama mesajını doğru kişiye göstererek muhabbetinizi bir adım ileride başlatmış olursunuz.

Yeni ve popüler olanlar ile çekin: İlgi çekici ve bilgi veren içerikler oluşturun. Bu konuya "İçerik Strayejisi" konulu yazımızda daha derinlemesine değinmiştik. Eski yayınlarınızı tekrar ön plana çıkarmanın önemi konusunda fikirlerimizi sizinle paylaştık. Fakat şu bir gerçek ki her zaman güncel içerikler ile ziyaretçilerinizi buluşturmanın, onları geri getirmede ne kadar önemli olduğunu unutmayalım. Eğer sitenizde veya blogunuzda ürün satışı yapıyorsanız bütün hafta boyunca vitrininizi aynı tutmak hoş olmayacaktır. Popüler ürünlerin ön plana çıkarılması, "en çok satanlar", "yeni gelenler" gibi listelerin oluşturulması uygun olacaktır. Her hangi bir konuda içerik sunuyorsanız benzer taktikler sizin de işinize yarayacaktır.

İyi bir kullanıcı tecrübesi yaratarak çekin: İçeriğinizi veya ürünlerinizi kolay bulunabilir bir şekilde sunun. Önceleri bütün her şey web sitelerinin ana sayfalarında olurdu böylece aranılan şeyin hemen bulunabileceği düşünülürdü. Evet, zamanında haklılık payı vardı ama artık işler değişti. Bu tarz bir yaklaşımın kafa karıştırıcı ve yorucu olduğu düşünülüyor. Yeri ve zamanı geldiğinde ziyaretçilerinize sunacağınız bir anket ile onların neyi nasıl görmek istediklerini ve kullanıcı tecrübelerini öğrenebilir ve alacağınız bütün kararlarda bu bilgilere başvurabilirsiniz.

Kitlenizi genişletmek için onlara...

Mail listenize abone olmalarını sorun: Sitenize veya blogunuza ilk kez gelen bir ziyaretçi de olsa veya geri gelen bir ziyaretçi de olsa, onlara mail listenize abone olmalarını ve böylece sürekli güncel kalabileceklerini hatırlatın. Promosyonlar, haftalık veya günlük güncellemeler, hediyeler, çekilişler, yeni trendler hakkında mailler alacaklarını belirtin. Bu şekilde çok hızlı olmasa da, damlaya damlaya büyük ve kaliteli bir mail abone listesine sahip olabilirsiniz.

İçeriğinizi paylaşmak isteyip istemediklerini sorun: Sitenizi ziyaret ettiklerinde mutlu olanlar içeriğinizi arkadaşları ile paylaşmak isteyecektir. Paylaşılan içeriği yeni okuyucular da beğenirse onlar da paylaşacak ve bu böyle devam edip gidecektir. Bu konuda en önemli husus tabi ki içerik üreticisi olarak sizlerin. Kendi deneyimlerinizi göz önünde tutarsanız ne tür içeriklerin paylaşılabileceğini az çok tahmin edebilirsiniz. Bunun yanında bazen içeriği beğenirsiniz fakat paylaşım yapmak istediğiniz sosyal ağa bağlantı sağlayan her hangi bir buton bulamazsınız. Bu durumda paylaşılmaya değer bir içerik sahibi olsanız da ihtiyaç duyulan butonun bulunmaması büyük bir avantajı kaybettiniz anlamına geliyor. 

Ziyaretçilerinizi markanızın savunucusu haline getirmek için...

Onlara değer verdiğinizi gösterin: Twitter, Instagram, Facebook, Pinterest, Youtube gibi saydıkça arkası gelecek olan sosyal paylaşım platformlarında, içeriklerinizi doğru zaman aralıklarında paylaşılmasının ve bu şekilde doğru kişileri hedeflemenizin önemini daha önce anlatmıştık. Bu hesapların tümüne sahip olan bir web siteniz veya blogunuz var ise hepsinde aynı şekilde paylaşımlar yapmak pek akıllıca olmayacaktır. Bazı hesaplarınızı sadece ziyaretçi kitlenizle beraber eğlenmek için kullanabilirsiniz. Başlatacağınız bir tartışma ortamı, bir yarışma, komik bir video gibi gündem dışı çıkışlarla onları şaşırtın. Her hangi bir hesapta bir post yayınlarken kullanıcılarınızdan bazılarını etiketleyerek onlara verdiğiniz değeri gösterebilir, onları gururlandırabilirsiniz. Hesaplarınızı takip eden herkesi geri takip etmeyin, sadece kaliteli içerik üreten hesapların sizin kalitenizi de artıracağını unutmayın. Tabi bu konuda çok ta eli kıt davranmanıza gerek yok. Sadece biraz seçici olmak her şeyi çözecektir.

Tavsiye programı geliştirin: Çoğu web sitesinin üye kabul ederken sadece davet alanlar ve hali hazırda üye olanların önerdiği isimleri dikkate aldığını biliyoruz. Bu şekilde belki hızlı bir şekilde üye sayınız artmayacak fakat kaliteli bir takipçi kitlesine kavuşmuş olacaksınız. Tabi bütün içeriklerde bunu yapmanızın bir anlamı yok. Ne tarz bir içerik ile bu metodun kullanılmasının doğru olacağını başka bir yazımızda daha ayrıntılı olarak ele alacağız.

Peki sizin ziyaretçileriniz konusunda siz ne gibi taktikler uyguluyorsunuz? Lütfen bizimle paylaşın.